28 Kasım 2017 Salı

Şifaya Giden Yol


Bir kitap okuyorum; unutma dersleri isimli. Nermin Yıldırım'ın bir kitabı. beklentimin epeyce üstünde bir kitap. Zihinde istenmeyen anıları vs silen bir merkezden bahsediyor kısaca. 
Daha çok başlarındayım zaten ama pek güzel gidiyor.
Keşke benim de bugünümü zihnimden silecek bir sistem olabilseydi.
Yani demem o ki,pazartesi sabah babam bir ameliyata girecek. Biraz önem arzediyor,yaş ve hastalıkları bakımından riskli görünüyor. Aklınıza geldiğinde dualarınıza eklerseniz seviniriz efenim.
Her ne gelirse Allah'tan elbette ama keşke üst üste gelmese Ama biz şifa bulmanın peşindeyiz,şuan tek yapabildiğim herkesin asılan yüzünü güldürmek,hep yaptığım gibi varolan durumu ve ciddiyeti hafife alıp amannnn ne varki bunda hadi toparlanın diyebilmek.


Bugün şunu anladım ki; insanın kendine gelen hiiç bir şeyin ama hiç bir şeyin önemi yok. Sevdiklerinizin canı yandığında,onlar o hastane odalarına girip çıktıkça canınız öyle yanıyor ki,anlatmak imkansız. Canı yanan ağlar ya hani,gülmek zorundasınız.
Dua etmek ve gülmek... Şifa bekleyen herkese ve tüm sevdiklerime. Allah'ım varlıklarındna mutlu olduklarımın yokluklarını gösterme.

22 Kasım 2017 Çarşamba

İyi ki Doğdum

Hani yeni yıl heyecanı firmalarda hep çok önceden başlar ya. Genellikle son bir ay boyunca nereye gitseniz ışıl ışıldır,kampanyalar başlamıştır,tv de yılbaşına özel hediyeliklerin reklamları dönmektedir.
Yani son bir ay yeni yıl coşkusuyla geçer.Hissedebilene,kalbinde o heyecana yer açabilene.
Bende de öyle olduç 2 Aralık doğum günüm. Ve bir de 26 aralıkta yeniden doğduğumu kabul ediyorum biliyorsunuz.
Ama 2 hafta önce 2 arkadaşımın doğum günümü kutlaması ve hediyelerini erkenden iletmeleri,pastadaki mumu 3 hafta önceden üfletmeleri ve bundan duyduğum heyecan ve mutlulukla 1 kare fotoğrafı sosyal medyaya sızdırmam sonucu,benim doğum günü heyecanım başladı. O gece gelen mesajlar, sabah erkenden yaa kusura bakma nasıl da unuttum diye uykumdna uyandırılmalar.
Açıklama yapmaktan yorulmalarım,her çalan telefona,gelen mesaja gülümseyerek cevaplamalarım.
Çok mutlu oluşlarım bir o kadar da bu yanlışı düzeltmeye çalışmalarım.
sonrasında kardeşlerimin de erkenden kutlamak istemeleri,dayanamadık napalımmm nasıl da girdin sen doğum günü havasına demeleri.Yani demem o ki,ben her günümü doğum günü havasına çevirdim bu ara. Daha çok var ama her gün ama her gün yeniden hatırlatılması,yeni yaşın bu denli coşkuyla kutlanması,sevildiğimin bu derce hissettirilmesi.Yaşın 33 oluşu ne önemsiz.Her anımda sevdiklerimin varlığının şükrü ile ne hissiyatlı günler geçiriyorum bunca cümleye rağmen aslında hiç bir şey anlatamıyorum.:)
Velhasıl kelam,bu yıl erkenden doğdum ama hiç bu doğum hikayesini bitirmeye niyetim yok. Her günümü özel kılan insanlar ömrümce hayatımda olsunlar lütfen Allah'ım. Ben onlarla bu yaşamı tatlandırdım. Varlığımdan duydukları sevinçle günlerimi en canlı renklere boyayıp rengarenk bir kış hediye ettiler bana. Çok şanslı olduğumu hep bilirdim ama bir kez daha bir kez daha idrakine varabildim bu sayede.
Ezcümle; iyi ki doğdum bee ! :)