4 Ağustos 2014 Pazartesi

Yaşamla Yazmak Arasında

Hep derim ki ben yazmak, yaşamak gibi...Yazmazsam yaşadığımı anlamıyorum sanki...
...
Nedendir bilmem,elim kalem tuttuğundan beri,yazmazsam rahat yüzü yok bana.Ne yaşadığımdan anlıyorum,ne aldığım nefesin tadına varıyorum.Herkesten kendimi saklayan kalbim,kalemle büyük aşk yaşıyor.Kalpten akanı,beyinden geçeni,kalemle paylaşmadan rahat edemiyorum.Ne yazdığım benimle birlikte okuyucuyu da bağlasa da,ne hissederek yazdığım bir tek beni bağlıyor ya,işte bunu çok seviyorum.
...
Bu sıralar kalemim bana yabancı.Kalpten kaleme akmıyor duygularımın rengi...Damarlarımda dolaşıyor tüm hissiyat ve yaşanmakta olanlar,kalp ile beyin arasında kendiliğinden bir yol oluşturuyorlar.Sus diyorlar bana sus...Kalem yazmasın,dil söylemesin,kalp atmasın,beyin bilmesin...Sen sus... Artık büyüdün,yazmasan da olur.Yaşa ve unut...Öğren bunu...Yazmadan da yaşayabilir insanoğlu...

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Sakın yaşayıp, unutma. Rivayetlere de inanma. Düşünme yeteneğimiz olduğu sürece; ya yazacağız, ya konuşacağız. Şanslıysak ikisini de yapacağız. Sen şanslısın kuzum. Tanrı; sana, düşündüğün sürece, her iki özelliği de kullanma şansı vermiş:) Sevgiler kucak dolusu.:))

Kelimelerle Dans dedi ki...

nilgün abla; öyle güzel bir yorum ki bu üzerine bir şeyler eklemek istemiyorum.sadece okumakla yetineyim,yazarak bu güzel cümleleri bozmayayım.sevgiler benden sana.en kocamanından...

Unknown dedi ki...

büyüdükçe büyür kalemin,kısıtlar gibi olur kendini,sonra eski alışkanlıkla akar gider gönlüne
sevgiler

Kelimelerle Dans dedi ki...

Havva Peynirci;haklı olabilirsin:) birbirimizden vazgeçemeyen iki deli aşık gibiyiz sanırım kalemimle:) istesek de olmuyor yani...

Yorum Gönder