3 Mart 2014 Pazartesi

Edep...

Misafirliğe gittiğinizde en çok dikkat etmeniz gereken kısım selamlaşma bölümüdür bence.Herkes size nasıl olduğunuzu sorarken siz tebessüm ederek cevap vermek zorundasınızdır.Sizden sonra gelen birileri var ise siz onların hatrını sorarken yine aynı nazik tavır içinde olmanız gerekir.O ortamda kalbinizin pek de ısınmadığı insanlar olabilir lakin siz ev sahibine verdiğiniz değerden ve toplum içinde nasıl davranmanızı bildiğinizden,herkese eşit davranmaya,güler yüz ile sohbet etmeye çalışmalısınız.Başkasının evinde ne ev sahibine ne de gelen misafire saygısızlık yapmamak öğretilmiştir bize.Selamlaşmak kadar o evden çıkmak da ayrı bir merasimdir aslında.Kalkmaya karar verdiğinizde herkesin odada olduğuna dikkat edersiniz.Beklersiniz ki mutfaktaki,tuvaletteki ya da diğer odalarda işi olanlar bir araya gelsinler.Baktınız ki ev sahibi dahil herkes aynı yerde o  zaman hoşçakal merasimi başlar ve yine aynı güler yüzlülükle o evden,ortamdan ayrılırsınız.Memnuniyet bildirir,her kimin misafiri iseniz ona olan saygınızdan ötürü herkese güler yüzlü ifade takınırsınız.Bazen içten gelir bu,bazen sizin iki yüzlülüğünüzdür.

Bence önemli olan kalp kırmaktan ne kadar çekindiğinizdir. Hele ki o evde bir genç kız var ise size hizmet eden,çok ama çok dikkatli olmak gerekir.Yakınlık derecesi her ne olursa olsun,saygı herkese en yakışandır.Her yaştaki insan saygıyı hak eder.Siz değerlisiniz ya hani;herkes kendini sever ve değerli görür ya.Bir genç kız her şeyden değerlidir.Onun ikramı nasıl geri çevrilmez ise,nazikçe övgüyü de hak eder.Övülmelidir ki,daha iyilerini sunsun misafirlerine.Mutlu olsun ki,daha iyi ağırlasın bir daha ki sefere.Onu üzer,kalbini kırar iseniz hayır beklemeyin artık.Geçmiş ola...O genç kız unutmaz.Sadece size ve misafirlerine olan saygısından,sizin o bilmediğiniz saygıdan ötürü size sessiz kalır.Sanırsınız ki,anlamadı,kırılmadı,geçtim ben dalgamı.
Hani dobrayım der ya bir çok kişi.Sözümü söylerim tutmam içimde diye övünür ya.Peki ya karşılığını almaya cesaretiniz var mı?
Kırdığınız kalplerin dönüp dolaşıp size bir tek cümlesi ile yerle bir olabilecek vicdanınız rahat mı? 
Kendi mutluluğunuzu her şeyden önde tutar iseniz hiç mutlu olamazsınız.Bir başkasının iyiliği için çabalarsanız,bir bakmışsınız dünyanın en mutlu insanısınız...Edep adap okunarak öğrenilmiyor.Vicdanınızın sesini kısarsanız bu sınavdan maalesef kalırsınız.Ama bunu da anlamazsınız...Çünkü sonuçlar iş işten geçtikten sonra açıklanıyor...!

4 yorum:

safransarı dedi ki...

Hep derim.. Her şeyin başı öncelikle sevmek. Nesneyi / mevsimi / insanı / herşeyi..
ne diyor üstad;" Sevmek bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.."

Kelimelerle Dans dedi ki...

safransarı; sana katılıyorum ama insanları severken önce kendini sevdiğin vakit bir anlamı kalmıyor yine.elbette seveceksin kendini, değer vereceksin ama el üstünde tutmadan.bir tek sen varmışsın ve her şeyi sen bilirmişsin gibi yapmadan...

Bir hayal kur dedi ki...

kesinlikle haklısın yazdıklarında canım... Sevmiyorsan bile sana yapılan hizmete karşılık saygını ve tebessümünü eksik etmemelisin... ikram çevirmek de ne demek o kadar emek harcanmış insan bir parça bile olsun yer tadına bakar bakmalı yani... kalp kırmaktan çekinmeli şiddetle... Sonra o kırık kalbin hesabını veremeyebiliriz.

Kelimelerle Dans dedi ki...

bir hayal kur;ikramı geri çevirirsin belki bi çok sebepten dolayı.ama sana hizmet eden bir genç kız ise sen onu aşağılayacak şekilde konuşur musun yaptığı ikrama.neyse sinirlendim gene:) Allah affetsin bu tip insanları.üzülüyorum işte kalabalıkta kendini kötü hisseden gençlere...

Yorum Gönder